Üstü Çizilen Yazılar

Bireyselleşmenin vurgusunun yapıldığı bir dönemde çeşitlenmenin engellenmeye çalışılmasının ilginç olduğunu söylemek istiyorum. Hemen her mekanın kendine göre darlığı var. Pek anlamlı sayılamayacak engeller konuluyor. Bir dönem sonra sözü edilen engeller bizzat engeli koyanlar tarafından aşılıyor. Anlamlı yorumların yapıldığı, düşüncenin sıkıştırıldığı cendereden kurtarıldığı söyleniyor. Fakat geçmiş dönemde edilmiş sözlerin künyesinin tutulması söz konusu değil. Çoğu zaman bireyselleşmenin öncüleri olarak nitelenenlerin cendereyi koyanlar olduğu ıskalanıyor. Şimdi de komutu onlar veriyor: Bireyselleş! Gün gelir adamın biri de sürüleşme olgusu üzerine bir şeyler yazar. Belki yazıyordur bile.

İnsanı sürüleştirme süreci çok yaygın bir şekilde devam ediyor....

Bu kitapta yer alan metinler konulan sınırlılıkları aşmaya deniyor. Yazılıp yayınlanmayan metinler, düzeltilmesi istenen metinler, yayınevi ve dergi idarehanelerinde tozlanan metinler ya gerçekçi olup yayınlanabilir şeyler yazma konusunda insanı uysallaştırıyor ya da yayınlanamaz nitelikte de olsa metinler üretmeye sevk ediyor. Bu kitaptaki metinler ikinci tür metinler. Doğal olarak benim üstü çizili metinlerim sadece bu kitapta yazılanlarla sınırlı değil. Üstü çizili metinler yazmaya alışkanlığı olmayan, otoriteye hep uyan yazarlar bu bir tür sancıyı hiç anlayamazlar. Bunu bir tür dik başlılık, bir tür enayilik olarak telakki edebilirler.